hayat gailesi içinde
koşup duranlara baktı
bir süre
düş işleri eski bakanı
seyir halindeyken
bir kadın geldi yanına
göz göze geldiler
içi ürperdi, bakanın
açtı ağzını kadın
dişsiz ağzı,
çocuksuz bir eve benziyordu
ne bir hareket,
ne bir umut vardı
"40 yıldır birini arıyorum.
onu bana getirir misin?" dedi
kirpik kırpma aralığında
bakıştılar
derin bir soluk aldılar
sözü sıraya koydular
açtı ağzını bakan
32 diş tekmili birden
yaşam diye bağırıyordu
devinim içinde huzur
kendine bir ömür arıyordu
a'raftayım ey kadın!
belki de arafım
ne uykucuyum
ne uyanık
hala benden bir şey diler misin?
uyanıklık hayattır
uyku bir nevi ölüm
ben uykunun hayata açılan kapısıyım!
uykuna düş getirsem
hep istersin
düş kurmak tehlikelidir
hala ister misin?
her gece başka düş görmek dilersin
belki aynı düşü görmek için uyumak
ben a'rafım kadın!
sen 40 yıldır görmediğini benden dilersin
tüm ömrünce gördüklerini ben senden dilesem ne dersin?
Fotoğraf: Özgür Çakır
4 yorum:
Bir ülke olsa ve orda sadece düş görülse....
Düş içinde bir gölge
Eski gazelciler gibi dolaşsa sokaklarda
ve her köşede oturup hikaye anlatsa...
Aykut
Düş kurmak mıdır tehlikeli olan, yoksa düş'süz bir hayata razı olmak mı...
Düşlemeden
Düşünmeden
Hatta belki de düşmeden...
ı-ıh istemem!
Uykuma düş getir araf!
Ben düşe uyanmak isterim...
düşün içinde düşe kalka,
yolunu bulmayı düşlemek mi hayat!
yoksa hayatın kendisi mi düş!
sevgim hiç düş olmadı!
düşe yormadım hiç sevgimi!
ama düş gibi dizelere ruh veren!
uzağa giden kadına!
gönderdiğim çiçekler
düş değil, düşten öte gerçekler!...
Kırk yıldır görmediğini -anla- senden diliyor,
Çünkü; kırk yıl önce kendini, "sen" olarak biliyor..
..
Yıllar da geçse senden, kırk olmadan uyanma;
Düş işlerindensin sen, kâbuslara aldanma..
..
Düş yakasından kırkların, otuzlar uyanıyor;
Düş yakasından bakınca, karşı yaka yanıyor..
..
(Uyaklardan uydurdum, kafiyeden kaydırdım;
Dilime ne geldiyse, kalemimle saydırdım..)
-mka-
Yorum Gönder