Zihninin sislerini dağıttı Anıt - Kabir.
Her sabah olduğu gibi bir selam gönderdi.. Bi günaydın! Gülümsedi.. Bi daha baktı gözleri bulutlu bulutlu. Hüznünden kavradı Kasım'ı ve düşündü Uzağa Giden. Aklından çocukluğunda okuduğu şiirleri geçirdi. O bayram ve anma coşkusunu. Türküleri mırıldandı. Ruhi Su'ya eşlik ettik çocukluğunda olduğu gibi.
Ankara'nın taşına bak..
Gözlerimin yaşına bak..
Uyan, uyan Gazi Kemal!
Türkü, türküyü kovaladı. Ama biri vardı ki! Daha geçenlerde 29 Ekim'de tüm sokakları çınlatmıştı. Her anma töreninden sonra akılda kalan "Sen kalk, ben yatam" söyleminden öteye gitti.. Ben vatanım için, milletim için ne yaptım diye düşündü Uzağa Giden. İç burkuntularını döktü yine ortaya. Kendinle hesaplaştı. İnceden türküsünü mırıldandı..
Sana Hasret Sana Vurgun Gönlümüz
Neredesin Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
Bu Gemi, Bu Karadeniz
Sarı Saçlım Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
Ah sonbahar! Yeşilin sarıya olan aşkını önce kırmızıya dönüşüp yanıp kavrularak ardından da yerlerde sürünerek anlatan kaç mevsim var senin gibi. Neden sana son demişler, hazanla özdeşleştirmişler. Kasım vurgununa senden başka dayanacak bir başka mevsim olabilir miydi ki? Duygu Can'ın (radyo!) sesi daha bir gür çıktı o anda. Beraber ve sola haykırışlarla bir hasret türküsü yankılandı sokaklarda.
Ararım İzini Dolmabahçe’den
Bir Daha Dönmez mi Bu Yola Giden
İçimde Sen , Gözümde Sen Sarı Saçlım Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
Tüm renklerin yeryüzü ile dalga geçtiği ve sonunda olması gerekeni dünyaya hediye eden bir mevsim sonbahar. Varoluş ve yok oluşun ince bir çizgide gidip geldiği ve insana hiçliği çağrıştırdığı için bu kadar özel sonbahar. Tüm bunları fark edebilmek öyle güzel ki. Yaşadığımı, bir insan olduğumu hissediyorum. İçim kıpır kıpır seninle sonbahar. Umarsızca yolları arşınlayısım geliyor. Yapraklar üzerinde gezinmek başka duygular uyandırıyor. Üzerlerinde ter ter tepinip, tekme attığım dökülen yapraklara baktığımda yitirdiklerim ya da kavuşamadıklarım gelmiyor artık bugün aklıma. Ağaçlar bile yalnız ve çıplak kalma pahasına en sevdiklerini uzun bir süreliğine göndermeyi başarabiliyorlar. Önlerinde uzun ve çetin bir kış olduğunu bile bile. Bende tıpkı sonbahar ağaçları gibiyim. Ama biraz hoyrat bir ağaç. En çok kendi canını acıtan bir ağaç! Ama bu günlerde her tekme attığımda yerde sürünen yapraklara yüklerimi bıraktığımı ve daha çok özgürleştiğimi hissediyorum. Bu da mutlu ediyor beni. Ah benim sadık aşkım sonbahar!
Kurban Olam Yürüdüğün Yollara
Kara Peçe Yakışmıyor Kullara
Uyan Bak Bizim Hallara
Sarı Saçlım Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
Her mevsim ben, senin peşindeyim ve seni özlüyorum sonbahar. Her şey değişiyor bir sen ve ben değişime direniyoruz. Yollara vuruyoruz kendimizi, rüzgar canımızı acıtarak bizi sarsıyor ama yine de direniyoruz. İnceden bir hüzündür bu. Dedim ya bir Kasım vurgunu belki de. Oysa her düşen yaprak yeni bir yaşamın habercisi biliyorum..
Bulutlar Terinden, Dağlar Kokundan
Sarhoştur Sevdiğim Mahsuni Bundan
Bir Daha Gel, Gel Samsundan
Sarı Saçlım Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
İşe geldiler. İşte o bildik çocuk şiiri yankılandı birden caddede. Baktı. Gülümsedi Uzağa Giden.. Elinde bayrak, bir ilk okul öğrencisi haykırıyordu..
Saat 9'u 5 geçe..
Ankara'nın taşına bak..
Gözlerimin yaşına bak..
Uyan, uyan Gazi Kemal!
Türkü, türküyü kovaladı. Ama biri vardı ki! Daha geçenlerde 29 Ekim'de tüm sokakları çınlatmıştı. Her anma töreninden sonra akılda kalan "Sen kalk, ben yatam" söyleminden öteye gitti.. Ben vatanım için, milletim için ne yaptım diye düşündü Uzağa Giden. İç burkuntularını döktü yine ortaya. Kendinle hesaplaştı. İnceden türküsünü mırıldandı..
Sana Hasret Sana Vurgun Gönlümüz
Neredesin Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
Bu Gemi, Bu Karadeniz
Sarı Saçlım Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
Ah sonbahar! Yeşilin sarıya olan aşkını önce kırmızıya dönüşüp yanıp kavrularak ardından da yerlerde sürünerek anlatan kaç mevsim var senin gibi. Neden sana son demişler, hazanla özdeşleştirmişler. Kasım vurgununa senden başka dayanacak bir başka mevsim olabilir miydi ki? Duygu Can'ın (radyo!) sesi daha bir gür çıktı o anda. Beraber ve sola haykırışlarla bir hasret türküsü yankılandı sokaklarda.
Ararım İzini Dolmabahçe’den
Bir Daha Dönmez mi Bu Yola Giden
İçimde Sen , Gözümde Sen Sarı Saçlım Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
Tüm renklerin yeryüzü ile dalga geçtiği ve sonunda olması gerekeni dünyaya hediye eden bir mevsim sonbahar. Varoluş ve yok oluşun ince bir çizgide gidip geldiği ve insana hiçliği çağrıştırdığı için bu kadar özel sonbahar. Tüm bunları fark edebilmek öyle güzel ki. Yaşadığımı, bir insan olduğumu hissediyorum. İçim kıpır kıpır seninle sonbahar. Umarsızca yolları arşınlayısım geliyor. Yapraklar üzerinde gezinmek başka duygular uyandırıyor. Üzerlerinde ter ter tepinip, tekme attığım dökülen yapraklara baktığımda yitirdiklerim ya da kavuşamadıklarım gelmiyor artık bugün aklıma. Ağaçlar bile yalnız ve çıplak kalma pahasına en sevdiklerini uzun bir süreliğine göndermeyi başarabiliyorlar. Önlerinde uzun ve çetin bir kış olduğunu bile bile. Bende tıpkı sonbahar ağaçları gibiyim. Ama biraz hoyrat bir ağaç. En çok kendi canını acıtan bir ağaç! Ama bu günlerde her tekme attığımda yerde sürünen yapraklara yüklerimi bıraktığımı ve daha çok özgürleştiğimi hissediyorum. Bu da mutlu ediyor beni. Ah benim sadık aşkım sonbahar!
Kurban Olam Yürüdüğün Yollara
Kara Peçe Yakışmıyor Kullara
Uyan Bak Bizim Hallara
Sarı Saçlım Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
Her mevsim ben, senin peşindeyim ve seni özlüyorum sonbahar. Her şey değişiyor bir sen ve ben değişime direniyoruz. Yollara vuruyoruz kendimizi, rüzgar canımızı acıtarak bizi sarsıyor ama yine de direniyoruz. İnceden bir hüzündür bu. Dedim ya bir Kasım vurgunu belki de. Oysa her düşen yaprak yeni bir yaşamın habercisi biliyorum..
Bulutlar Terinden, Dağlar Kokundan
Sarhoştur Sevdiğim Mahsuni Bundan
Bir Daha Gel, Gel Samsundan
Sarı Saçlım Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
İşe geldiler. İşte o bildik çocuk şiiri yankılandı birden caddede. Baktı. Gülümsedi Uzağa Giden.. Elinde bayrak, bir ilk okul öğrencisi haykırıyordu..
Saat 9'u 5 geçe..
İki damla göz yaşı akıp gitti o an da dua niyetine..
Limon (sarı araba!)
2 yorum:
ÖYLE BİR LİDERİN GELECEĞİNİ ARTIK DÜŞÜNEMİYORUM.DÜNYANIN KABUL ETTİĞİ BU LİDERİ BİRDE TÜRK HALKI KABUL EDEBİLSE.SORUN KALMAYACAK.
elinize düşüncelerinize sağlık yazılarınızın devamını bekliyoruz.
Son Paragrafta yazdığınız atlttaki güzel sözlerde ki gibi NEREDE NERDE NEREDESİN DOST Evet özlüyoruz bir Sarı Saçlım Deniz Gözlüm ü
Bulutlar Terinden, Dağlar Kokundan
Sarhoştur Sevdiğim Mahsuni Bundan
Bir Daha Gel, Gel Samsundan
Sarı Saçlım Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
iyi yazmalar
Yorum Gönder