düş işleri bakanı - talebe



keşkelerin ülkesinde
tebdili kıyafet dolaşırken
buyur edilir bir sofraya
düş işleri bakanı

duraksız
dümensiz
olmak isterken
lokma
lokma
engellenir

boğaz kırk düğüm der
diz kırar
çöker
oturur
yer kubbeye

yer altını düşünür
örtülecek ne çok şey var diye iç geçirir

sağa bakar
sola bakar
nefeslenir

geldiği yer
yasaklı kelimelerin bölüşülüp
ruha katık edildiği
sofradır

bir “ah” sohbetinin
içindedir artık
düş işleri bakanı

a’dan
h’ye
yürümeye başlar

ah!

kimi vah der
kimi eyvah

yönünü yola çevirir
gel
diye çağırınca uzaklar

eyvallah!
der
bir kelimenin bile tadına bakmadan

o vakit
saçlarında bir dokunuş hisseder

dilsiz haberini kulaksız dinleyesi
dilsiz kulaksız sözün can gerek anlayası
dinlemeden anladık anlamadan eyledik
gerçek erin bu yolda yokluktur sermayesi

düşler içinde gide gide
Yunus’a kadar gelmiştir…


Düş İşleri Günlüğü

düş işleri bakanı-turkuaz
düş işleri bakanı-kaçamak
düş işleri bakanı- a'raf
düş işleri bakanı- zebani günlükleri "kabus"
düş işleri bakanı- faşist
düş işleri bakanı - tuz

3 yorum:

Adsız dedi ki...

çok uzaktan bir ney sesi dinler gibiydi şiirinizi okumak,kulak kesilmek mecburiyeti duyulan..

erkan bal dedi ki...

yunus'ta başlar çilenin büyüğü. himmet mi buğday mı? diye. yolunuz ve bahtınız açık olsun...

Unknown dedi ki...

Çok güzel :D hemde benim adımda