hadi bir cesaret



şu an seninle konuşmaya öyle çok ihtiyacım var ki.

çıkıp gelesim var yanına.

sabah sabah çay içmek seninle…
belki simidinin susamlarını kemirip,
“geri kalanı sen ye” deyip,
herkesin ortasında güpegündüz dudağından bir öpücük çalmak var aklımda.

sonra işe yetişmek için koşmak metroya.
solumak saniyelerce heyecandan.
sırıtarak, dudaklarımdaki sana dokunmak onca kalabalığın içinde.
“hınzır ben!” deyip düşler kurmak,
nasılsa iç sesimi kimse duymuyor deyip, bir düşten öbürüne koşmak.

"susamları yenmiş simidi ne yaptı acaba?" diye düşünmek…
ısırıp bıraktığım simidi kuşlara verdiğini, hatta bir parçasını yediğini düşünmek. 
"benim hala umudum var"
diye mırıldanmak

metrodan inince alel acele telefon açıp “afiyet oldu mu sana?” diye sormak belki…
aklımdan geçenleri sana söylemek bir bir…
üretmek ve çalışmak için ne güzel bir gün diye kulağına fısıldamak.

ama bunların hiç birini yapmayacağım.

neden mi?

hadi bir cesaret sen de koy taşın altına elini...
inadına inadına bağır çağır
ne istediğini

*******************************************************************

3 yorum:

ELİF dedi ki...

İç seslerini çok sevdim.Keşke sevdiğimiz insan bizim gözlerimize baktığında herşeyi anlasa nasıl olur acaba?

Aykut İnce dedi ki...

Duyguların güzel yansıtıldığı bir yazı olmuş.
Keyf aldım.
Metro bileti var. Belki birine lazım olur diye her zaman bir yedek saklarım.

Bettra dedi ki...

Ben "ozlemisim" demek istedim sadece...
Sevgiler...
Bettra.