Ortaokula yılları… Beklediğimiz film nihayet
gelmiş şehre. Annemle el elle verip yola koyuluyoruz. Kararlıyız bugün o filmi
izleyeceğiz. Kar, kış durduramaz bizi.
Soğuk. Düşmemek için daha bir sokuluyoruz birbirimize. Minik adımlarla Akay
Yokuşu’ndan iniyoruz. Arada ayaklarımız kayıyor. Birbirimize bakıp
gülümsüyoruz. Hayal perdesini aralamak için yola düşmüşüz. Ayak kaydırmalar her
zaman olur ama biz yolumuza devam ederiz. Birkaç metre ötede tüm heybetiyle
görünüyor Batı Sineması. “Hoş geldiniz
hanımlar” dercesine selamlıyor bizi. Gişenin önünde upuzun kuyruk. Sıra
bize geldiğinde “ya bilet kalmazsa!” telaşımı bugün bile anımsıyorum. Annem
elimi daha bir sıkıyor o anlarda “izleyeceğiz
filmi” dercesine. Sonunda gişe memuru biletlerimizi uzatıyor. Kıvrılan
merdivenlerin tırabzanından tutunarak aşağı iniyoruz. Kalabalık, salondaki
yerini bulsun diye bekliyoruz biraz. Kararlı adımlarla salona yöneliyoruz. Işığıyla
önümüzü aydınlatan genç delikanlıya para veriyor annem. Biz yerimize otururken gong çalıyor. Yüreğimden bir
sıcaklık yayılıyor tüm bedenime. Gözlerim gülüyor sanki. Dudaklarım ilk defa
yalnız değil bu mutluluk tablosunda. İlk defa okuduğum bir kitabın filmini
izleyeceğim. Çok sevdiğim müzisyen yazmış filmin senaryosu. Üstüne bir de
müziklerini eklemiş. Büyüdüğümde ben de yazacağım ve müzik yapacağım onun gibi
biliyorum. Annemle sevdiğimiz şarkıyı söyleyen kıvırcık saçlı adamın yüzünü
getiriyorum gözlerimin önüne. Bir taraftan
da şarkımızı mırıldanıyorum “seher yeli çık dağlara güneş topla benim için…” . Annemde
eşlik ediyor oturduğu yerden ılık sesiyle yüreğime. Işıklar hepten kararıyor. Kalbim
yerinden fırlayacakmış gibi. Birazdan bir kar senfonisi başlayacak biliyorum. “Anne” diyorum “yer demir gök bakır sahiden!”
***
Yıllar sonra her eylülde konserini dinlediğim kıvırcık saçlı müzisyen, yazar ve yönetmenle bir balık restoranın karşılaştım gri kentte. Gözlerimin Yer Demir Gök Bakır'ı izlediğim günde olduğu gibi yarıştı dudaklarımla. Selamlaştık bakışlarımızla. Ben çocukluğumu anlattım o dinledi usulca. Henüz Yaşar Kemal ile kesişmedi yollarımız sözcüklerden öte. Ona bir öykümü okumayı düşünüyordum. Umarım bu fikrim düşümde kalmaz...
1 yorum:
Kitabını okumuştum lise yıllarımda öyle farklıydı ki, o güne kadar okuduğum kitaplardan sonra.Sonra ölmez otu,binboğalar efsanesi, ağrı dağı efsanesi... önüme ne çıkarsa hepsinde aynı doydum. Bir fırsatını bulsam İnce memed var sırada. Bu filmi de izleyeceğim .
Yorum Gönder