Suskunun Dönüşü
Susmaların kokusu sinmiş üzerime...
Üzerime yapışmış
Bir türlü çıkaramadığım bu elbiseyi
Ben ne zaman giyindim?
Ayna!
Bir ayna olmalı
Kendimi görmeliğim
Z'amansız izlere dokunmalıyım
Kara kara yüzüme nakşedilmiş
Kader haritama bakıyorum
Ne kadar çok ben var
Neden bir ben yok?
İzler var yüzümde
Her noktada durup
Biraz yaşam toplamalı
Benlerden ben seçmeli
Hepsinden bir ben dermeli
Sessizlik tırmalıyor yüreğimi.
Söyleyecek söz mü kalmadı?
Oysa Midas hala eşek kulaklı!
Bunu o kör kuyuya kim fısıldadı?
Suskunların sesini kim duyar?
Suskunun sesini ancak kendi sesinde boğulan duyar!
Bu öyle bir duygudur ki
İşte o anda yüzleşir sesindeki sessizlikle insan
Suskun sesli
Sesli suskun olur
Midas kulaksız..
Geri dönüşler yoruyor
Giderken tüm dünyayı götürsem keşke
İşte o zaman
Götürdüklerim ve getirdiklerimi
Kozalayan böcekten çok
Nefes alan, aldıran olurdum..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Çok iyi....
hislerin kelimelere dökülüşü.
aynalara bakamıoyorum mimiklerimde bulmayayım diye seni.. boşvermişliğimde kayboluyor sesim,ben bile duyamıyorum...
saf ve duru gerçekten çok güzel
ben dökücem senin hislerini kelimelere arturo efendi..
Yorum Gönder