Kar yağıyor. Aslında gökyüzünden senler düşüyor. Hepsini bir araya getirim ama hiç biri sen etmiyor. Var olmayan ülkenin prensesiyim ben. Sesimi gönderiyorum sana. Sesin geliyor. Seni bir bütün olarak istiyorum. Yüzünü, gözlerini, ellerini hayal ediyorum. Bir sürü düşünce zihnim süpürgesine binmiş cadı gibi geçip gidiyor. Bir süpürgeye bende atlamak istiyorum. Çünkü o süpürgede yol alan düşüncede kar olmak, karda saklanmak var. Kar sensin. Sende saklanmak, senin olmak, seninle olmak istiyorum. Sözlerin bir olduğu zamanlar gibi. Karda bir olmak. Rüya ile gerçeğin çakıştığı bir zaman diliminde kollarında uyanacağımı biliyorum. Bedenleri ayrı iki saat gibi işleyen kaderlerimiz uzlaştığında ise senin olacağımı biliyorum.
İçimde uçuşan kar tanesisin. Zihnime, yüreğim bir çığ gibi düştüğünden beri nefes alabiliyorum. En son bu hissi Ilgaz’a giderken yaşamıştım. Nefes almak! Suni tenefüs saatlerinden öte. Burnunun bahar geldiğinde her aldığın solukla birlikte yanması gibi. Nergis mevsiminde kır çiçeklerini koklayabilmek gibi. Yani uzun süredir hissettiğim ve ertelediğim bu his Ilgaz’da yeniden belirginleşti. Çünkü sen oradaydın! Aslında hem vardın hem de yoktun. Ben sanki oraya daha önce gitmiş gibiydim. Şehir senin hayalinle bambaşka bir niteliğe büründü. Şehir sen oldu. Şehir adeta, ben de yaşayan sen oldu. Şehri ve seni birbirinize karıştırdım. Çok gezdim, tüm sokakları arşınladım. En çok şehre kuş bakışı hakim olunan o noktayı sevdim. Seninle buluştuğum zamanlar gibiydi. Huzur buldum! Kendimi buldum! Çocuksu gülümsememi buldum! Bu dünyaya seni bulmaya geldim diye bir şarkı vardır sen bilir misin! Hiç birine söyledin mi? İşte bu dünyaya Seni bulmaya geldim. Varolmayan ülkeye geldim.. Varolmayan ülkede gerçekten sana geldim. Gerçek prense geldim. Sana geldim.. Masaldaki periyim ben!
Oturduğum yerden belli belirsiz görünen Ilgaz ile dertleşiyorum şimdi
Rüzgar eşliğinde alabildiğine Ilgaz!
Çok sessiz biraz hüzünlü
İşte benim gördüğüm Ilgaz!
Keşke kar (SEN) toplayabilseydim Ilgaz’dan
Keşke kardelen (BEN) toplayabilseydim Ilgaz’dan
Hem bu kadar marur hem de ayakta durmak için usul usul titreyen
Herşeye herkese direnen kaç dağ var!
Hem bu kadar marur hem de ayakta durmak için usul usul titreyen
Herşeye herkese direnen kaç çiçek var!
Sadece garip bir dağ olduğunu sanırdım
Sadece garip bir çiy tanesi olduğumu sanırdım
Bunda da yanılmışım
Aslında ben bir dağın çiçeğiyim!
Aslında sen bir çiçeğin dağısın!
Kışın bahara çaldığı bir mevsimde herkesten gizli kar yiyen kardelen
Kışın bahara çaldığı bir mevsimde herkesten gizli kardeleni saran dağ
Ilgaz’da öylesine yalnız ki biz olmadan!
Yürek ve zihin gibiyiz..
Üşümemek için bir olmak gerek
SEN ve BEN yetmiyor
BİZ olmak gerek..
Kış masalı bu bitmez.. Sen yağarsın kar, ben seni beklerim kardelen.. bi mevsim gelir masal kardan aşka döner!
Bugün söylemedim.. Söyleyemedim! Göz yaşlarımdan akıp gitti kar..
Şimdi söylüyorum! SENİ SEVİYORUM..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder