BİR AYRILIŞ HİKAYESİ: SAÇLARIMI KESTİM

Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak kırasıya çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum
ama nasıl, kilometrelerle derin,
kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz, yüzde hudutsuz kere yüz...

Hain ay terk edeli geceyi, en kuytularda bir acı belirdi. Bir çığlık geceye karıştı. Kimse duymadı . Saçlarımı kestim...

Sessizlik beni çok korkuttu. SENsizliğine dayanamadım. Sessizliği ancak hıçkırıklarım korkutabilirdi. SENsizliğe ancak hıçkırıklarım dayanabilirdi. Saçlarımı kestim. Yüzünü bu coğrafyadan çoktan silmişken SEN, elimde kalanlarla avunmaya çalışıyordum. Ta ki zihnimdeki SENi almak için başka bedenlere pusu kurduğunu söyleyene dek. İşe o andan itibaren hıçkırıklar kendilerinden korkmaya başladı. Korkutulması gereken ne SEN, ne de sessizlikti artık. Artık kendimden korkuyordum. Kendimden gitmem gerekiyordu. SANA GELİŞ BİLETİMİ kaybetmiştim. Son kalan umutları, bekleyişleri kestim. Ertelenmiş tüm düşleri o gece kestim ben. Saçlarımı kestim. YARATAN' a borç olan bedenimi toprağa sakladığımdan, kesebildiğim tek şeyi saçlarımı kestim. Yüzümü döndüm duvara. Duvar aynam oldu benim. Yansıyan tek şey bedenimin çığlıklarıydı. Ellerim makasın soğuğuyla buluştuğunda son konuşmamızdaki sesin çınladı kulaklarımda. Ellerim öylesine soğuktu ki makasın soğukluğu titredi. Makas ellerim oldu. Kestim. Saçlarımı kestim. Gözyaşlarım rotasını çoktan şaşırmıştı zaten. İçime akan yaşları silmeye gerek yoktu. Tek tek yere düşerken saçlarım bir aşkın nasıl yerle yeksan olabileceğinin işaretçisi gibiydi. Duvar acıma dayanamadı. Sıvalar döküldü bir bir. Saçlarım yere dağılırken penceremi araladı rüzgar. İçim ürperdi. Saçlarımı kestim. O anda dalga kıranı aşan dalgalar gibi çağladı gözyaşlarım..

Çöktüm yere. Sarıldım saçlarıma. Dağılan her zülüf aslında paylaştığımız zamanlardı. Hangi biri söze dökülebilirdi ki.. Saçlarıma sarıldım SANA sarılır gibi. SENin sıcaklığın vardı saçlarımda. İşte o an hıçkırıklar dindi.. Gözyaşlarım akmaya devam etti. Sesim kesildi. Gözyaşlarım akmaya devam etti. Serildim yere. Pes ettim. Yumdum gözlerimi. SENi görmek için kıvranırken yüreğim zihnim el koydu duruma. Rüzgar sardı bedenimi. Soğuk ninni söyledi bana. Kar içime yağdı. İçimden anneannemin öğrettiği duaları mırıldandım. "Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?.." dualar duaları izledi. Adını mırıldandım. Adın ninni oldu bana.. Öylece daldım uykuya.. Saçlarımı kestim!

Uyandım. SEN yoktun, saçlarım yoktu. Yüzüm vardı sadece. Japon çizgi filmlerinden fırlamış gibi duruyordu gözlerim yüzümün ortasında. Kocaman gözlerim daha bi kocaman olmuştu. Uzun zamandır yüzümü görmemiştim. Saçlarım yoktu ama tüm varlığımı haykıran yüzüm duruyordu karşımda. Şimdi daha iyi anlıyorum bütün parçaların tamamından daha farklı bir şeydi. Bütünden saçlarımı çıkardım gözlerimi gördüm. Bütünden SENi çıkardığımda kendimi gördüm! SENden geriye kalan beni!

Bedenini götürmüştün ama düşlerimizi bırakmıştın. Sesini bırakmıştın bana, kokunu. Mavi gömleğini her üzerime giydiğimde kokun sarardı bedenimi. Kokun rüzgar esintisi serinlikti. Yüreğim hafiflerdi. SENi giyerdim üzerime mavi gömlek gibi. SENi taşırdım her gittiğim yere. Saçlarımı götürdün. Gözlerim çıktı ortaya. Kendini götürdün. Ben çıktı ortaya. SENden geriye çırılçıplak bir ben kaldı geriye..



Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
ve ben artık biliyorum:
toprağın -yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil değil!
Sen yürümelisin,
yeni doğan çocuğun gözlerine bakarak..
Sen yürümelisin, beni bırakarak...
Kadın sustu.



Saçlarımı kestim. En son saçlarım kesildiğinde 5 yaşındaydım. Annem hastaydı o zaman. Babam yıkadı beni! Babam yedirdi. Babam uyuttu, oynadı benimle; ama tarayamadı saçlarımı. Elinden tuttum babamın saçlarımı kestirmeye gittik. Babam ağladı. Çok ağladı. Saçlarım kesildi bir bir. Saçlarım yere işte o günde bugün ki gibi düştü. Ben babama hiç gönül koymadım. Ben hastalıklara gönül koydum. Ben saçlarıma gönül koydum bir makasa direnemedikleri için. Ben zihnime gönül koydum bana ait olan bir şeyi ben bitiremediğim için.

Sana gönül koymadım. Saçlarımı kestim. Gittiğin için değil. Gittiğin yollardan geri döndüremediğim için değil. Okuduğumuz kitap yarım kaldı. Yazdığımız satırlar. Söylenecek türküler vardı. Doğacak çocuklar. Ekilecek topraklar. Saçlarımı kestim. Herkese, her şeye, gidişlere, kalışlara, yaşama direnmek için!



SARILDILAR!!!
bir kitap düştü yere...
kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...Nazım Hikmet

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Rapunsel saçlarını bana ver.:))))

Uğur Erhan

Uzağa Giden Kadın dedi ki...

:))))))))))

Adsız dedi ki...

bende gıttım kestırmeye ...

canımın acısını saclarımla dındırmeye ...

ama gozlerımdekı huzun .... engel oldu ...

kesmedıler ...

saclarım savruldukca ...acılarımda savruluyor gokyuzune ...

acıyor ... acıyorum ...

kım mıyım ben ... uzunnnnnnnn zamandır sessız sedasız senı takıp eden ben ...

uzaga gıtmek ısteyen bır kadın daha ...

sevgımle....

Uzağa Giden Kadın dedi ki...

Sevgili Adsız,

Hiç bir hayat bir diğerinin kopyası değildir. Bu nedenle herkes film gibi yaşadığını düşünür. Ortak paydalar vardır elbet. Bu da iletişimi sağlar. Ben bu dünyada çok uzağa gittim. Gidilecek bir kaç yer kaldı benim yol haritamda..

Uzak o kadar uzak değil.... Kendi uzağınızı bulup nefes almanız umuduyla.. Çünkü yaşamın ilmiği nefes..

BaleYBeleN dedi ki...

Hem cins olmasakta, bu dunyada yalniz degilsiniz..
emin olun..

(Gecerken ugradi...)

Adsız dedi ki...

"Ben zihnime gönül koydum bana ait olan bir şeyi ben bitiremediğim için."
gidebileceğim en uzak yer arka odamken, bırakılan bir sesle avunurken,bilerek gün ışığına bıraktığım acımı hala derin dondurucudan yeni çıkmış gibi buldum...

çok güzel yazmışsın,sağol...

Adsız dedi ki...

adsız olmus adım sende ...oysa adımı yazarak gondermıstım yorumumu ...becerememısım ...:)

ama hosuma gıttı ... bılınmeyen olmak ...

nefes de oysa .... uzaklar hep yakınsa ...
ve can cokkkkkkkk acıyorsa ....

nefes almak ıcın ugradıgım lıman oldun bana uzunnnnnnnnnnnn zamandır ...ıyıkı varsın ... ıyıkı uzaklara gıtmeye nıyetlenmıssın ....ve bende sana ratlasım ... ıyıkı ....