Birim Zamanda Hayat


Her evin bir adı var.
Benim evim bedenim.
İki ayağımdır temelim.
Üzerine çıktığım katlar: Ciğerlerim ve yüreğim.

Terasa kondurdum gözlerimi.
Bilirim...
Dünya buradan başka görünür çünkü
Kimse bilmez benim gözümün gördüğünü.

Saçlarımdır çatım.
Kah savrulan, kah beni tüm acılardan koruyan.
Değirmende ağartmadım ben bu saçları.
Her telinde bir aşk, bir ömür saklı.
Kaderi yönetemezsin!”
Diyenlere karşı bir baş kaldırı zülüflerim.

Birbirine kenetlenmiş dudaklarım
Açsam ağzımı...
Yumarsınız gözünüzü
Önce dişlerim terk etti beni,
Tıpkı tüm sevdiklerim gibi.
Ne kadar çok sevdiğin varsa, o kadar çok yalnızlaşıyorsun.
Yemekler yuvarlanıyor ağzımda, tadını alamıyorum.
Dişsiz ağız, insansız dünyaya benziyor
Susuyor, susuyorum
Susamalara özlemlerim ekleniyor.

Derken...

Bir "günaydı"ma hasret kalmış kulağım.
Her seste ardımı döner bakarım.
Bana seslenen o bedeni ararım.

Boşluğun sardığı zihnimi anılarla yıkar, acıdan arındırırım.
Anılara sarılmak, onları canlı tutmak yaşatıyor beni
Bir de ellerimde senden kalan izler.
Dokunuşunu ben ben bırakmışsın temine
Sanki yüreğin bin parçaya bölünmüş, dağılmış sen sen bedenime

Yüzümdeki çizgiler “bekle beni” dediğin zamanlardan yadigar.
Ne bir eş var, ne bir dost.
Bir çocuğum olsaydı, kor muydu beni buralarda bi başıma?

Düşler, düşünceler sarhoş etse de unutsam bir süre ebedi yalnızlığı.
İnsan her daim yalnızdır.
Bunu hissetmemek için çoğaltmış bizi Yaratıcı.
Ekmiş yüreğimize umut telaşını.
Beni yorgun düşüren umuttur.
Umudun bittiği anda telaş kalmaz.
Umudumdur kavuşmak.

Bir gün!
Bir gün!
Gelceğim.
Bir daha hiç gitmeyeceğim senden bir gün!
Kadere vâkıf olmak, yüklerin en ağırıdır bilirim.


Çiçek derme mevsiminde doğmuşum.
Bir çiçek gibi yaşama konmuşum.
Kuşlar gelir eteklerime konar.
Bilir çünkü kuşlar uzaklara olan hasretimi.
Uzaklarda saklı bir ben var.

Bu dünyaya, kendimi bulmaya geldim.
Bu dünyaya, sevi bulmaya geldim.
Ateşin aşkında yandım.
Ses etmedim.
Daha, daha, daha istedim!

Ah kuşlar!
Göstermem size de yüzümü.
Kimse görsün istemem yüzümdeki eski zaman izlerini.
İmzasını bildiği gibi attı yaşam yüzüme.
Beden evimi yerle yeksan etti saatler.
Beni insan etti yaşam.

Şimdi!
Bir ev gerekti bana.
Başımı sokacağım bir ev.
Adı huzur olan bu evde tutunmak küçücük yüreğimle.
Kadere rağmen hayata direnen bir kadınım!

Dünya!
Yalan dünya.
Gel geç deseler de sana
Ötesini göremeyenler için teksin aslında

Dünya!
Kocaman bir ev.
Anahtarı herkeste, ama içini açıp giren yok.
Herkes saklamış kendini dört duvar içine.
Pencereyi açıp hava alan yok

Yaşamın kıyısındayım
Bitiş düdüğü çaldı çalacak.
Öylece ardıma baksam

Ne bulacağım sahi dünya?



33 KÖY, 3003 ÇOCUK İÇİN EL ELE KAMPANYASI

Bir Çocuğun Elindeki Kalem Olabilirsiniz!

2 yorum:

Emine KESGİN İLHAN dedi ki...

Sevgili Uzağa Giden,
Uzunca bir süredir yoktum ve kesmiştim sanal dünyayla bağlantımı.Senin deyiminle "kendimi dört duvar arasında çıkarıp şöyle elimde dünyanın anahtarı, bir hava alayım" dedim.Başka yaşamlara, dünyanın içinde ki başka dünyalara,evlere,düşlere doğru yol aldım.Şimdi döndüm ve farkettim ki özlemişim seni.Gördüm ki kelimelerden kuleler yapmışsın yokluğumda , kocaman şiirler yazmışsın, güzel şeyler başarma teleşındasın yine... umut olsun diye başka yüreklere...İyi ki varsın!

kırlangıç dedi ki...

bu akşam...
özellikle bu akşam kavrayamayacağım kadar derin bir anlatı uzağa giden...
ilk fırsatta döneceğim tekrardan.
hoşlukla kalın.