Öte yakaya geçmek: TÖRE CİNAYETİ*



Hayatla, arama bir duvar ördüm
Ne, o beni görüyor
Ne de, ben onu
Hüzünler,
Yorgunluklar,
Bekleyişler
Benim tarafımda kaldı
Aşıklar,
Palyaçodan rol kapmışcasına giyinmiş tombik kız,
Denizin derinliklerinde bakıp zenginliği umanlar
Öbür tarafta...


Uzağa bakıyorum
Kendi içimdeki uzağa
Varla yok arasında bana göz kırpan
Ufuk çizgisi ne kadar yakın oysa


Hava sıcak.
Çok sıcak!
İçim kurudu
Tenimin sıcaklığı canımı yakıyor
Sıcaklığa ter ve gözyaşı basıyorum
Akıp gidiyor bir bir içimde uzak diye sakladıklarım
Hafifliyorum
Hafifledikçe dünya daha bir büyüyor gözümde
Küçüldükçe küçülüyorum...


Saklandım duvarın karanlığına
Küçük kalmak istemedim
Kocaman dünyada, minicik..
Yel esti denizden üzerime
İçim Titredi
Üşüdüm
Sımsıkı sarıldım kendime
Teklik nasıl da ağır geldi bana
Sokuldukça sokuldum taşa
O bana, ben ona dayandık
İkimizde yalnızdık
Tek farkla
O gündüzün sıcağını, ben gecenin karasını almıştım.


Dayandım, kendi ördüğüm duvara
Kimse bilmedi
Kimse görmedi beni
Hayat bir merdivendi
Arada bir durmak gerekti
Şimdi karar vakti


Öte yakaya geçmek için kaç gün daha tüketmeli...


* Adı Sevgi olan bir kız ve yakını 44 kişi öldürüldü.
Tüm bu cinayetlerin nedeni: TÖRE
Televizyonlarda kızmızı yemenisi ile çektirdiği fotoğrafı ile gördük Bilge Köyü'nden Sevgi'yi
Sanki dayı oğluyla değil, amca oğluyla evlenseydi n'olurdu ki...
Bu coğrafya da hayat bu kadar işte!



Fotoğraf: Özgür ÇAKIR

3 yorum:

beenmaya dedi ki...

"ölüm
tanımı olmayan bir çiçeğin kokuları gibidir
ve tanımı olmayan ölümlerle ölür insanlar..." diye okumuştum bir yerlerde, böyle yer etmiş belleğime...

-mka- dedi ki...

Ne Türk'ün töresinde, ne de İslam'ın ahlâkında "öldürmekle" ilgili bir "şey" yokken, bu türden hadiselerin çoğunlukla bizim memleketimizde meydana gelmesi nasıl açıklanabilir, bilmiyorum..

Meâlen, "bir kişinin öldürülmesini tüm insanlığın öldürülmesi gibi gören" bir Allah'a inanan kişilerin bu türden vahşetler için "töre" zırhına bürünmesi ne büyük alçaklık..

Bu türden alçaklara "hangi töre" diye sorabilecek ve töreyi "sosyal gerçeklik" olarak kabul etmeyi sadece vicdanına bakarak reddecek beşerî bir mahkeme ihdas ettiğimizde, bu alçakları kendi çukurlarına ancak gömeriz..

Değilse, gömülecek daha çok "Sevgi" var sırada..

-mka-

malikocas dedi ki...

asla bu sonsuz karanlığı savunmadım fakat darağacına fidanlar eken ülkem bunun cevabını nasıl verecek göreceğiz...