KEDİ, KADIN, ADAM ve ALIŞMAK - II



yalın şeylerin arkasına saklanıyorum beni bulasın diye,
beni bulamazsan eşyayı bulacaksın,
elimin dokunduğu şeylere dokunacaksın,
parmak izlerimiz karışacak birbirine..
Yannis Ritsos


Eli sımsıcak.. Eli yumuşacık.. Sadece elimi tutmuyor sanki. Eli tüm bedenimi sarıyor. Aşık olmak için daha erken! Sakın kadınca bir oyun oynama kalbim bana. Zihnime seslendim nerdesin? Sanki adam duydu beni gözlerime baktı gülümsedi. Nasıl da güzel gülüyor! Kedi kız önden yol gösteriyor bize. Yürüyüşüne bak! Arkamdan gel, arkamdan gel şeklinde kıvırtıyor.. Denizdeki dalga gibi. Nasıl heyecan yaratıyor, canlı, hareketli.. Her beş adımda bir ardını dönüyor, gözlerini kısıp bakıyor.. Adamın adını fısıldıyor sanki.. Kedi! Annemin “yürümek sanattır” deyişi çınlıyor kulaklarımda, hemen babam yanıt veriyor “herkesin yaptığı bir şey sanat olabilir mi?” diyor. Babam bu kediyi görmemiş!!! Yürümek neredeyse sevişmekmiş:) Uzun bir koridordan geçiyoruz. Elimi hiç bırakmasa keşke.. Nihayet geniş aydınlık bir salona geldik.. Ve müzik..

Biraz seni çalıştım ben ” dedi.. Kavradı belimden dans ediyoruz.. Kedi ayak ucumuzda. Tango yapan kedi.. Gülümsüyorum! ” Güzel küpeler ” diyor. Gülümsüyorum! Bu adam bana bakmış.. Gerçekten! Bahar küpeyi bile gördü! Bu adam gerçek dimi? ” Sen küpeyi çok seviyorsun biliyorum! Biederman ve Faraone makalelerini okuyorsun. Yani o kürsüde gözün olduğunu biliyorum. Dikkat konusunda çalışıyorsun. Hippokampus özel ilgi alanın. Çocuklara bayılıyorsun.”

Öyle şaşkınım ki.. Belimi daha kuvvetle sarıyor. Gözlerimin içine bakıyor. Kalbimin atışını duyuyor bence. Lise mezuniyet balosunda gibiyim. Tek fark pembe kabarık elbisem yok üzerimde. Yüreğim sokak güvercini. Yemek yiyecektik, acıktım. Bırak gideyim ben. Nerde! Adam ders çalışmış.. Adam beni çalışmış.. ” Bu bahar kokuna bayılıyorum. İnsana enerji veren küçük sevimli kız çocuk hallerini, sonra birden ciddileşmeni.. Gözlerin sevinince kocaman oluyor, kızınca dudakların ince bir çizgiye dönüşüyor. Ve ilk gördüğümden beri beni öldüren bu çorak dudakların.. Sonra şu ses tonun var ya! Sana nasıl kızılabilir! ” Tam beni öpmeye yeltendiğinde adam, bi gırlama duydum.. Yok! Bu bir çığlık. Korku filmi gibi. Kedi! Kesin bu gece bu tırmalar beni..” ” Korkma ” dedi.. Sesi öyle güzel ki.. Nasıl güzel bakıyor. Ama yüzünde bir telaş var. Beni böyle bırak git git gidebilirsen der gibi. Ama o şarkının devamı güzeldir.. Git! Mutlu olacaksan beni düşünme. Sen iyi bak kendine.. Ben evime gideyim. Kediye alerjim var, hele aşka.. Sadece yemek yemeğe geldim.. Criss Cornel söylüyor bak eve gidiş yolunu bulabilirsin. Kurt Cobain sevdiğimi bile biliyor.. İşte o anda elimden hızla çekti beni çömeldik.. Ellerim avuçlarında! Kedi bakıyor ikimize.. Dokunduk.. Kedi, adam ve ben! Öyle güzel gülümsüyor ki..

Alışacağız ” dedi! ” Üçümüz de alışacağız..

İşte o anda melekler uçuşmaya başladı gözümün önünde!

Korkma ” dedi.. ” O da alışkın değil. Bu eve pek kimse gelmez. Kimse için böyle hazırlık yapılmaz. Bu evin sahibi o!” “Ben bu evin sahibi olmak istemiyorum” diyemedim tabi.. Sadece yemek yemeğe geldim ben. Şimdilik! “Miyav! Bana dokunma” diyor resmen! Adam inatçı.. İki kadın arasında ama.. Neyse birbirimizi çok seviyormuşuz gibi yaptık. Kedi bu! Kim bilir ben gidince ardımdan neler söyleyecek ya da ne cilveler yapacak.

Daha yemek var! Gürül gürül akıyor bu adam. Korkuyorum.. Birazdan yüzükleri çıkartacak cebinden! Ama çok güzel gülüyor, ellerimi bırakmıyor.. Bozkırın kızıyım ya çorak dudaklarım su istiyor! Aşk sanırım kapıyı çalıyor..

Kedi geliyor.. Kucağıma oturuyor! Adam gülümsüyor..Alışacağız! diyor.. Keyifle bir şarkı mırıldanmaya başlıyor! Gece yeni başlıyor..

Hiç yorum yok: