KELİMELER-II



Önce alıp başını giden kelimeler, aynı hızla geri gelip zihnimi işgal ettiler. İnsanın en iyi bildiğine, yani kendine saldırınca kelimeler hemen savaşa soyunmamak lazım. Silgi bu satırlardan uzak durmalı.. Hangi kelimeyi silsem altında bir başkaldırı.. Silsem de izi kalır! KELİMELER! İz sürmek istemem! İzler, asıllarından daha yorucu.. Bir bulmacanın parçası olacaksın.. Sana yol gösteren izlerin üzerinde yerini bulacaksın. Kendin gibi olacaksın, eğreti kalmayacaksın!

Zihinsel dansımız yine başladı. Yorulmam ben. Bedensizim. Sadece zihnimle yaşadım. Kelime, senin bedenin var? Eklerle büyüdün sen. Anlamaların değişti. Sadece iki harfle anlamlı, üç harfle anlamsız oldun! Oysa benim zihnim budana budana hücrelerim küçülerek büyüdü. İşte beynin mucizesidir bu! Başka hiçbir oluşumda yoktur bu. Benim değişimim yıllar sürdü. Aslıma seni ekledim! Kelimeler! Ama benim anlamım değişmedi. Hep çiğ tanesi olarak kadım..

Bana kendimi anlatmaya soyunmuş kelimeler. Sığınmak ya da saklanmak için seçtiğim bir kelime aradım. Kendime saklanmadım! Kendimde saklamadım! İşte bak bu başkaldırı! Ama içinde kendimi bulamadım.. Ne kadar da uzağa gitmişim. Kelimeler! Belki de en yakınımda, sessiz sedasız sırasının gelmesini bekleyenler. Bi renge tutunmuş, içindeki özlemleri sadece aşka yüklemiş kelimeler! Sermayesi sadece anlam olan, Yoldan çıkaran, küfür ettiren, haykırtan, kalleş, kaypak olanlara karşı kendini feda eden sessiz kelimeler. Sandıkta saklanan naftalin kokan. Arada bir pelesenk olup kendini gösterip sonra tüketilen kelimeler.

Sadece bir silginin gölgesinde mi size sözüm geçer. Ben diyorum! Size anlamı ben yüklüyorum. Bir merdivenden indim dün.. Öyle bir merdiven ki her basamakta bir kelime var. Her basamakta bir yüzleşi. Merdiven dedim kelimelerimi kaybettim. Hükümlümükiler ki kaybettin dedi merdiven. Sustum! Kelimeler hükümlü müsünüz!? Kelimeler cevap vermedi. Ben ne kadar hükümlüysem kelimelerimde o kadar hükümlüdür merdiven. Yüklendim kelimelerimi dün akşam yine merdivene gittim. Heyyyyyyyyy! Merdiven seni çıkmaya geldim. Ben! Önce çıkmam lazım. Satırları yukarıdan aşağıya okudum. Kelimeler geri geldiler. Sağ ol be merdiven.

Sonra bi kadın dedi ki en yakından acımasız BAŞÖĞRETMEN! İçine bak! Sen başkalarına yuttuklarınızı kusun diyorsun. Size öğretilenleri kusun! Doğruları, yanlışları kusun! Öğretilerden öte size uygun olanları yeniden içinize alın.. Sen önce esaretinle yüzleş.. Yeni bir sevdaya giderken hangi kelimelerle geldin.. Sevda sözlerinden öte.. Kendine geldin mi? Kendine gelmeden Ona gelinir mi? Yeter dedim bu kadar süpervizyon.. Kelimeler, kelimeler! Zihinsel işgal bitsin artık..

İzi de kalsa al eline bir silgi sil bakalım kelimeleri.. Gidiş kadar silmek de bir başkaldırıdır! Cam silen, halı silen, evi silen kadınlar neyi temizliyorsunuz? Bayram temizliği mi bu, ölü temizliği mi? İmandan geleni mi! Temizlik! İşte kelimelerde temizlik başladı! Zihinsel temizlik.. Sansür değil bu.. Elinizde bi silgi olsa siz hangi kelimeyi silerdiniz acaba.. Ya da bu satırlarda bir kelime olsanız silinmeyi ister miydiniz acaba..

Sessiz sevgiliye isyandır kelimeler. Yedi yıllık esarete isyandır kelimler. Sözlere sığınmaya isyandır kelimeler. Her türlü haykırışa karşın hala anlaşılmamaya isyandır kelimeler.. Sadece en iyi bildiğimi bana anlatmak için başlatılan bir oyuna isyandır kelimeler.. Çünkü en iyi bildiğim eksiktir! En iyi bildiğim başka yüzleriyle durunca karşımda şimdi suskundur kelimeler..

Yok gitmeyeceğim bu sefer! Uzaklar öldüresiye çağırıyor. Ama gitmeyeceğim. En iyi bildiğimi sandığım için kalacağım. Kalmam gerek.. Ona varmam için bir kelime bulmam gerek..

İşte eksik bir şey var ya hayatımda.. Seninde eksik saydığın hayatında! Terliklerimle geldim demek sana! İşte bu kelimeyi sana duyurmam lazım.. Adını yazmam lazım! Adımı senden duymam lazım..

Hiç yorum yok: